Günlük

Bir Torba Toz Şeker’in Hikayesi

Gaziantepli helvacı Ökkeş usta ve bir torba toz şekerin hikayesi ve insanlara verdiği ders sizlerle..

Gaziantepli helvacı Ökkeş usta ve bir torba toz şekerin hikayesi

Bundan 30 yıl kadar önce, Gaziantep’te helvacılık yapan Ökkeş usta iflas eder. Elinde avucunda ne varsa yitirir. Alacaklarını tahsil edemez, işçilerini çıkarır, iş yerini kapatmak zorunda kalır. Ama bir yerlerden de tekrar başlaması gerekmektedir. Helvacı Ökkeş ustanın cebinde beş parası yoktur. Kalkar, hiç tanımadığı toptan şeker satan bir dükkâna gider.

Gider ve kendisini tanıtır, helvacılık yaptığını, iflas ettiğini anlatır. Parasının olmadığını, iş yerinin tekrar üretime geçebilmesi, toparlanabilmesi için acil bir torba şekere ihtiyaç duyduğunu, ancak şeker parasını helva yapıp sattıktan sonra ödeyebileceğini söyler.

Şeker satıcısı Bahaddin usta, Ökkeş ustayı dikkatlice dinler, yerinden kalkar, yanında çalışanını çağırır: “Oğlum, bir at arabası çağır, 20 torba şeker yükleyin, Ökkeş ustamın dükkânına indirin!” talimatını verir. Şekerci Bahattin usta küçük bir kâğıda da isim, adres belirtmeden, sadece ”20 torba şeker” yazar, kâğıdı Ökkeş ustaya uzatır, ardından da ”Ökkeş usta, sıkma canını! Sen şu şekeri al, kazanını kaynat, helvanı yap, sat. Ne zaman elin rahatlarsa o zaman gel borcunu öde” der.

*

Ökkeş usta şaşkındır, ne diyeceğini bilemez. Bir torba şeker derken, 20 torba şeker bulmuş olmanın heyecanını yaşar. Hiç tanımadığı biri tarafından kendisine güvenilip 20 torba şeker verilmesi karşısında gözleri dolar, hıçkırıklara boğulur. Ökkeş usta şekeri alır, iş yerine döner.

Kısa sürede helva üretimine tekrar başlar. Yaptığı helvaları satar, şeker borcunu ödeyecek parayı toparladığında Bahattin ustanın yanına gider. Bahattin usta güler yüzle, ayakta karşılar, çay kahve derken, parayı Bahattin ustaya uzatır; “Bahattin ustam; Allah senden razı olsun, bizi tekrar ayağa kaldırdın, çark dönmeye başladı” dediğinde Bahattin usta; “Yok! Kazanmanın sebebi ben değilim. Belki vesile olmuş olabilirim ama ne varsa sendendir!” der, sonra da yanında çalışanlara; “Ökkeş ustama 30 torba şeker yükleyin!” diye seslenir.

Çünkü Ökkeş usta sözünde durmuş, sözünü tutmuş, dürüstlüğünü ispatlamış, borcunu ödemiş olmanın huzurunu duyarken, Bahattin usta da karşısında işini tekrar kazanmış, sözünde duran birini görmenin bahtiyarlığını yaşar.

*

Bu hikayeyi nereden okudum, nereden buldum bilmiyorum. Sanıyorum Mahmut Nizam Ercan kardeşimde okudum.  Gaziantep’li insanının esnaf anlayışına bir kere daha hayran kaldım.

Düşeni kaldırmak, elinden tutmak, yaşatmak bu insanların geninde, kanında, ruhunda ve geleneğinde var!

Merhamet etmek iyidir. Ancak acımak yetmiyor. Önemli olan ihtiyaç duyana, ihtiyaç duyduğunu, ihtiyaç duyduğu anda verebilmektir.

Ali Gültekin

https://www.aligultekin.com.tr/ - Ali GÜLTEKİN Kişisel Site Kurucusu

Related Articles

2 Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top button